15 Aralık 2010 Çarşamba

SAFRAN ÇİÇEĞİ



 Latince adı Crocus sativus ve soğanlı bir kültür bitkisi olan safran bitkisi Süsengiller familyasındandır. Çiçekler açınca toplanıp kurutulan stigmalar bitkinin kullanılan kısmıdır.
Safran en pahalı baharat olma özelliğ ile de tanınır. İspanya, Fransa, İtalya, İran, Hindistan, Fas, Yunanistan’da safran ekimi yapılmaktadır.
İspanya ve iran en önemli safran üretici ülkelerdir ve dünya üretiminin büyük birçoğunluğunu bu iki ülke gerçekleştirmektedir.
Ülkemizde safran üretimi sadece safranboluda az miktarda yapılmasına rağmen kurutma metodunda balmumu kullanımı kaliteyi düşürmektedir.
Safranın içinde safranal, pikrokrosin, krosin adlı maddeler bulunmaktadır. Safranın yaklaşık 80 kadar türü vardır. Baharat ilaç ve boya bitkisidir.
Kendi ağırlığının 100 bin katı sıvıyı sarıya boyar. Safran fiyat olarak oldukça pahalıdır. 1 kilo safran fiyatı 10-15 bin dolar civarındadır. Gerçek safranı bulmanın zorluğu ve de fiyatının yüksek olması bu bitkinin kullanımını etkilemektedir.
Safran nerelerde kullanılır ? İlaç, gıda, kozmetik ve boya sanayi safranın başlıca kullanım alanlarıdır.
Safran bitkisi hava geçirmeyecek kaplarda saklanmalıdır. Nem ve ışıktan korunmalıdır.
Safran Faydaları Nelerdir?
Hafızayı güçlendirir.
Depresyona karşı yararlıdır. Serotonin düzeyini etkilediği düşünülmektedir.
İştah açıcı
Kadınların adet öncesi semptomlarını hafifletebilir.
Hayvanlar üzerinde yapılan deneyde safranın cinsel gücü artırma özelliği görülmüştür.
Safran Kullanımı
Günlük kullanım 0.5 – 1 gr.
Toz ya da tel halinde satılır.
Ülkemizde safran yerine aspir denilen (yalancı safran) bitki satılmaktadır. Ancak aspirin aroması ve kokusu zayıf olduğu için gerçek safrandan ayırtedilebilir.
Toz halde satılan safranın sahte olma ihtimali fazladır.
Yine başka bir hile ağırlığını artırmak için bal ve yağ emdirilmesidir.
Amerikada safran satışı açıkta degil market yöneticisinin kasasında muhafaza edilerek peşin ödeme karşılığında yapılmaktadır.
Safran bitkisinin zararları ve yan etkileri
Fazla oranda kullanımı zehirleyicidir ve hayati tehlike taşır!
Böbreklere zarar verir.
Kanamaya neden olur.
Düşük yapma riski olduğundan hamile kadınlar kullanmamalıdır.
Belirli dozlar sağlık açısından tehlike yarattığından dolayı herhangi bir rahatsızlık için kişinin kendi başına kullanmaması yerinde olur.

ÇÖREKOTU





En genel Olarak Çörek Otunun Faydaları Şu Şekilde Sıralanabilir;

• Mikrop, virüs ve mantarlara karşı öldürücü tesire sahiptir.
• İfraz boşaltıcı ve solunum borusunu genişleticidir.
• Kansere karşı koruyucu etkisi vardır.
• Kan şekerini düzenler.
• Yorgunluk halini giderip zindelik verir.
• Damar hastalıklarını önler.
• Cinsel gücü arttırır.
• Hazmı kolaylaştırır.
• Vücuttaki toksinleri süzerek atar.
• İdrar söktürücü özelliği ile safraya iyi gelir.
• Yaraların çabuk iyileşmesini ve hücrelerin yenilenmesini hızlandırır.
• Alerjileri önler. Çörekotu• Savunma sistemini dengeler.
• Hormon sistemini ve ruh hâlini sağlamlaştırır.

LAVANTA





Lavantanın Faydaları: Yatıştırıcı ve uyarıcı özellikleri vardır. İdrar ve gaz söktürücüdür. Karın şişliği ve migren ağrıları için yararlıdır. Romatizma şikâyetlerini hafifletir. Mikrop öldürücüdür. Kokusu vücuda kuvvet ve ferahlık verir.
Ateşli hastalara iyi gelmektedir. Özellikle Karaciğere çok yararlı olan Lavanta, karaciğerin düzenli çalışması için yardımcıdırr. Bu özelliğiyle karaciğer yetmezliği, hepatit B ve C, sarılık gibi hastalıklarda yararı görülür.
Lavanta çiçeği yağı kapalı göze kompres yapıldığında gözleri kuvvetlendirir ve rahatlık verir.
Lavanta Nasıl Kullanılır? Çoğunlukla kokusu için kullanılır. Lavantadan lavanta yağı ve lavanta kolonyası elde edilir. Kokusu tahta kurdu, güve gibi böcekleri uzaklaştırır.
Lavanta çayı, romatizma ağrılarını azaltır, ayrıca saç diplerine sürüldüğünde saç dökülmesini azaltır. Lavanta yağı bulantı ve kusmaları gidermekte faydalıdır.
Lavanta yağı ayrıca, başta egzama ve yanık olmak üzere sedef, akne gibi cilt rahatsızlıkları için de kullanılır. Yemeklere ve salatalara 2-3 damla lavanta yağı katmak cinsel gücü arttırıcı etki gösterir.
Lavanta yağı zehirlenmelere ve çeşitli sağlık sorunlarına sebep olabileceği için günde 5-6 damladan fazla kullanmamak gerekmektedir.Alkol kullananlar, hamileler ve emziren anneler lavanta kullanmamalıdırlar.


devamını oku: Lavanta Faydaları-mucize iksirler http://mucizeiksirler.blogspot.com/2008/09/lavanta-faydalar.html#ixzz18BIeubzv

REZENE

Bilinen en eski afrodizyaklardan biri olan rezenenin her gün bir parça tüketimi cinsel gücü arttırır. Rezenenin tohumundan köküne kadar her şeyi kullanılabilir.

Çok eski zamanlardan beri bilinen ve Romalılar’ın baş tacı olan bu bitki gladyatörlerin güçlü ve haşin olmalarını sağlamak amacıyla kullanılıyordu. Romalı savaşçılar sağlıklarını korumak, kadınlar ise zayıf kalmak amacıyla rezene yerlerdi.

Anglosaksonlar şeytana karşı gücü olduklarına inandıkları bu bitkiyi dokuz yararlı ottan biri sayarlardı. İmparator Büyük Şarl iyileştirici özelliklerinden ötürü 812 yılında rezenenin her imparator bahçesi için gerekli olduğunu vurgulamıştı.

Kökeni Akdeniz ve Batı Asya olan rezene eskilerden beri sebze ve salata olarak kullanılır. Bugün dünyanın çeşitli yerlerinde yaygın olarak kullanılır.

Rezene verimli ve kireç bakımından zengin ama fazla nemli olmayan topraklarda yetişir. Ilıman ve sonbaharı uzun geçen iklimleri tercih eder. Görüntü olarak dereotuna çok benzese de yararları çok farklıdır.

Bir çok faydalı özelliğinin yanı sıra sinirleri de yatıştırdığı bilinir.

Her gün meyvesi dövülüp balla karıştırılarak bir kaşık tüketilirse veya kaynatılarak çayı içilirse insan sağlığına kattığı bir çok yararla birlikte cinsel gücü ve isteği arttırır.

Aşırı dozda alınmaması gerekir.

Nelere faydası vardır?

- Cinsel gücü ve isteği arttırır
- Gözlere iyi gelir
- Mideyi rahatlatır
- Gaz söktürücü özelliği vardır
- Hazmı kolaylaştırır
- Açlık hissini yatıştırır
- Teskin edici etkisiyle, sinirleri yatıştırır ve mutluluk hissi verir
- Özellikle bebek ve çocuklarda mide-bağırsak sistemindeki kramları hafifletir

Nasıl kullanılır?

Tohumu: Soslar, balık yemekleri ve ekmek yapımında kullanılabilir. Ayrıca yeni sürgünleri kışın salatalara eklenir. Tohumu çiğnenirse nefesi ferahlatır ve soluğun kokusunu temizler.

Yaprağı: Salata ve sebze yemeklerinin üzerine doğranır. Çorba ve yağlı balık yemeklerine katılır. Yaprakları kaynatılarak çay olarak içilir

Gövdesi: Körpe gövdesinden salata yapılır

Soğanı: Çiğ olarak dilimlenip sandiviç veya salatalara eklenir. Ayrıca kök sebzesi olarak pişirilebilir.

Güzellik için: Tohum ve yaprağı kaynatılıp buharı yüze uygulanırsa gözeneklerin açılmasını sağlar ve cildi derinlemesine temizler

YABAN GÜLÜ

Yaban gülü çiçeğinin resmidir. Şifalı bir bitkidir. Kabız edici, idrar söktürücü olarak, böbrek ve safra taşlarına karşı kullanılır. C vitamini yönünden zengin olduğu için de bazı bölgelerde marmelat yapımında kullanılır.

KUŞBURNU


Kuşburnu (Rosaceae familyası) meyvesi, insan beslenmesi açısından önemli vitamin, mineral ve karbonhidratları içermektedir. Kuşburnunun besleyici değerinin yanı sıra, çeşitli rahatsızlıklara karşı bünyeyi koruyucu, kısmen de çeşitli rahatsızlıkları tedavi edici özellikleri vardır. Kuşburnu meyveleri gıda sanayinde değişik ürünlere (meyve suyu, reçel, marmelat, püre, komposto, çay) işlendiği gibi bebek gıdaları, meyve suları, yoğurt, süt gibi gıdaların vitamince zenginleştirilmesinde de kullanılmaktadır. Esas olarak pulp kısmı kullanılan kuşburnu meyvesinin, diğer dikkati çeken fakat henüz bilinmeyen çekirdekleri de önemli kullanım alanlarına sahiptir. Kuşburnu meyvelerinin çeşitli ürünlere işlenmesinden sonra atık olarak görülen kuşburnu çekirdeklerinin çok az bir kısmı, yöre halkı tarafından kırdırılarak hayvan yemi rasyonlarında kullanılmaktadır. Yine, ekonomik açıdan değerli olan kuşburnu meyvesinin çekirdekleri yatıştırıcı olarak da kullanılabilmektedir.

Kuşburnu çekirdeklerinde %91.84-92.24 kurumadde, %6.89-8.64 protein, % 1.94-2.09 kül, 0.22-0.44 mg/100g askorbik asit, %6.92-8.60 yağ ve %2-3 eterik yağ bulunmaktadır.

Kuşburnunun meyve ve çekirdeklerinde bol miktarda absisik asit (ABA) varlığından dolayı meyveler kışın dökülmeden kalmakta ve kolay çimlenememektedir.

Kuşburnu çekirdekleri E vitamini ve yağ açısından etli kısma nazaran daha zengindir. Kuşburnu çekirdek yağında en fazla bulunan yağ asitleri linoleik asit (%50.08), araşidik asit (%20.00) ve oleik asit (%19.31) tir. Kuşburnu çekirdek yağının doymamışlık derecesi linoleik asitten daha fazla olan yağ asitlerini içermemesinden dolayı, bu yağ tat ve aroma bozulmasına karşı dirençli, yani oksidasyon stabilitesi yüksektir. Bu özelliklerinden dolayı kuşburnu çekirdek yağının "gurme yağı" olarak değerlendirilebilineceği, kullanıma sunulması ile tüketiciye değişik bir yağın sunulmuş olacağı ve ürün çeşitliliğinin arttırılmasına katkıda bulunabileceği belirtilmektedir. Kuşburnu çekirdek yağı, mısır özü, ayçiçeği, susam, kolza ve pamuk tohumu yağı ile aynı sınıftadır. Bu sınıf yağlar çoğunlukla yemeklik, kızartmalık ve salata yağı olarak kullanılabildiği gibi; aynı zamanda shortening ve margarinlerin hazırlanmasında da kullanılmaktadır. Kuşburnu çekirdek yağının da yukarıda belirtilen kullanım alanlarında değerlendirme olanakları vardır.Yine çekirdeklerin içerdiği yağlardan kozmetik sanayinde de faydalanılmaktadır. Yarı kuruyan yağlar sınıfında olduğu belirtilen kuşburnu çekirdek yağının özellikleri nedeniyle özellikle boya ve vernik sanayinde kullanılmasının uygun olacağı görüşü de savunulmaktadır.

Hayvanlar üzerinde yapılan denemelerle kuşburnu tohumlarının kolesterol ve trigliserid oranını düşürdüğü belirlenmiş, bu nedenle kuşburnunun diyetik insan gıdalarında bir bileşen olarak kullanılabilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır.

Kuşburnu çekirdeklerinden elde edilen yağ dünyanın birçok ülkesinde kozmetik sanayinde yaygın şekilde kullanılmaktadır. Özellikle Avrupa ülkelerinin birçoğunda, bileşiminin büyük çoğunluğunu kuşburnu çekirdek yağının oluşturduğu çeşitli kozmetik ürünleri ticari olarak oldukça yüksek fiyatlardan alıcı bulmaktadır. Kuşburnu çekirdeklerinden elde edilen yağ kullanılarak üretilen ürünleri ve kullanım alanlarını şöyle sıralayabiliriz:

1. Kuşburnu yağı:

Kuşburnu yağı; masaj, cilt koruyucu,yaşlanmayı geciktirici, gençleştirici, kırışıklıkları önleyici (özellikle göz ve ağız çevresi), güneş ve sert hava iklimlerinden koruyucu, yaralanmış dokuları iyileştirici ve kalınlaştırıcı (eczacılık) ve hücre yenileyici olarak kullanılmaktadır.

2. Cilt koruyucu Kuşburnu Ürünleri

a) Yüz temizleyici kuşburnu yağı

b) Nemlendirici Kuşburnu Kremi

c) Kuşburnu kremi

d) Doğal şifalı Kuşburnu sabunu

e) Doğal kuşburnu yüz losyonu

f) Yaşlanmayı geciktirici kuşburnu kremi

g) Kuşburnu spreyi

Yukarıda maddeler halinde verilen cilt koruyucu kuşburnu ürünleri; yüzdeki lekeleri giderici, hücre yenileyici, yaşlanma belirtilerini azaltıcı, deri elastikiyetini artırıcı, pigmentasyonu azaltıcı, kılcal damar çatlamalarını önleyici, yumuşatıcı, yara izlerini giderici, güneşten koruyucu, nemlendirici, deri güçlendirici, pürüzsüzleştirici, sivilcelerden koruyucu, ölü hücreleri temizleyici ve yenileyici olarak kullanılmaktadır.

Sonuç olarak kuşburnu meyvesinin pulpuna ilaveten çekirdeklerinin de hayvan yemi olarak kullanımı yanı sıra, gıda sanayinde ve kozmetik sanayinde kullanım olanakları mevcuttur. Ancak, bugüne kadar kuşburnu çekirdeklerinden hayvan yemi olarak kullanımı dışında herhangi bir atılımda bulunulmamış olması ülkemiz ekonomisi açısından büyük bir kayıptır

BÖĞÜTLEN



Ülkemizde yol kanarlarında, korularda, ormanlarda sık rastlanan, dikenli bir ağacın meyvesi olan böğürtlenin faydaları saymakla bitmiyor. Üstelik meyve organik asitler, mineraller ve vitaminler bakımından çok zengin…
Meyveleri tam olgunlaştıktan sonra daha şifalı olan böğürtlenin faydaları şunlar:
Düzenli yenen böğürtlen yaşlılıktan kaynaklanan hafıza kayıplarını önlüyor.
Böğürtlenin sıkılarak elde edilen suyu ishallerde çok faydalıdır. Ancak böğürtlen suyu saklanamaz taze içmek gerekir. Saklanırsa sirkeleşir.
Ağız yaralarında, gerek taze ve gerekse kurutulmuş 20 gram böğürtlen yaprağı 1 litre suda haşlanırsa, bu çay ağız yaraları için çok faydalıdır.
Kurutulmuş yapraklarından yapılan şurubunun kanı temizleyici etkisi de var. Bu şurup öksürüğü olanlara da iyi geliyor.
Ayak yorgunluklarında, böğürtlenin sürgünleri ve kökleri 100 grama 1 litre su ölçüsüyle kaynatılırsa, ılıyınca ayak banyosu olarak kullanılabilir. Ayak yorgunluklarına çok iyi gelir.
Güzellik için, böğürtlen çiçekleri ise 50 grama bir 1 litre su ölçüsü ile kaynatıldığı zaman, elde edilecek bu şifalı su eller için çok iyi bir güzellik losyonudur.
Her gün yenen bir avuç böğürtlen kanserden korur. Yapılan araştırmalar böğürtlenin, bünyesinde barındırdığı antioksidanların bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser türlerine karşı koruyucu etkisi olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Kanı incelterek kan şekerini dengeleyen böğürtlen, diyabet rahatsızlıkları olan hastalar için önemli bir şifa kaynağı
Yaprakları kaynatılarak suyu ile gargara yapılırsa, diş eti ve bademciklerdeki iltihaplara iyi gelir
Kökleri kaynatılarak suyu içilirse böbrek kumunun ve taşlarının düşmesine yardımcı olur.
Böğürtlenden şurup ve reçel de yapılır. Şurubu göğüs ve solunum yolları rahatsızlıklarında oldukça yararlıdır.
Böğürtlen yaralara sürülürse iyileşmelerini kolaylaştırır.
İyi bir antioksidandır. Vücuttaki zararlı maddelerin temizlenmesine yardımcı olur.
Tansiyonu düşürür ve bedeni güçlendirir.
Olgun böğürtlen idrar söktürücüdür ve kabızlığa iyi gelir.
Tok tutan bir meyve olan böğürtlen zayıflamak isteyenler için de bire bir…